Merve
-Mysabella'nın nasıl bir hikayesi var?
Mysabella'yı ortağım Gözde Güreralp ile çıktığımız bir İtalaya seyahatinde kurmaya karar verdik. İkimiz de taşlı sandalet giymeyi çok seviyor ancak bulmakta zorlanıyorduk. Biz kendi sandaletlerimizi üretmeye karar verdik. Çok zorlu bir süreçti ama sonunda istediğimiz kaliteye ulaştık. Mysabella ismi 'My sandals bella' ( benim güzel sandaletlerim) anlamına geliyor.
-Ortaklığınızın en keyifli yanı nedir?
Markayı ilk kurduğumuzda komşuyduk. Geceleri bile birbirimize gidip çalışmaya devam ederdik. Şimdi ise ayrı oturmamıza rağmen her gece telefonda birbirimize yeni fikirler anlatırız. Bence ortaklığın en keyifli yanı sen daha konusmadan ortağının senin dediğini anlamasıdır. Artık biz birbirimizi çok iyi tamamlıyoruz. Bu da bizim için çok büyük rahatlık ve keyif oluyor.
-Şu sıralar ayağınızdan çıkarmadığınız ayakkabı?
Şu sıralar ayağımdan Adidas Stansmith’lerimi çıkaramıyorum, o kadar rahatlar ki. Bir de Mysabella sandaletlerim tabii ki!
-İkinizin de saçlarını Hasan yapıyor genellikle, onun hakkında neler düşünüyorsunuz?
Hasan hem saçlarımızı yapıyor hem de arkadaşımız. Bize sürekli fikirler veriyor, onunla her an eğlenceli ve keyifli geçiyor. Hiç şikayetimiz yok.
-Çok beğendiğiniz ama asla denemediğiniz bir saç?
Kızıl saç çok severim ama denemeye hep korkuyorum. Hasan çok ısrar ediyor, sanırım bir gün deneyeceğim.
-Neden Ebil?
Birincisi ofisime çok yakın. Tabii ki Hasan, Nalan ve Selma'nın orada olması en büyük sebep. Ayrıca kendimi orada evimde gibi hissediyorum. Daha ne olsun?