Hande Can Yüce - Stil Danışmanı
Merhaba Hande, bugün kaçta kalktın?
-Sabah 8:00.
Sabah insanı mısın yoksa akşam mı?
-Daha çok sabah insanıyım, akşama doğru enerjim tükeniyor.
Stil danışmanı olmanın en güzel tarafı nedir sence?
-İşim gereği trendleri, renkleri ve sezonları önden takip etmem gerekiyor. Arzu ettiğim kişilerle çalışıyorum, yurt dışındaki moda haftalarına gidiyorum, bazı markalarla iş birliği yapıyorum… Bunlar işimin en güzel tarafları sanırım.
Uzun saçlı bir kadın olmanın en güzel tarafı nedir peki?
-Uzun saçlı halime yaklaşık 6 senelik bir ara vermiştim fakat zor da olsa geri dönmeyi başardım. Uzun saçla her tarza bürünebilmeyi, ıslak halini ya da toplayıp hemen evden dışarı çıkabilme özgürlüğünü seviyorum.
Gardırobunun temelini oluşturan beş ürün?
-İpek atlet, jean, kalem etek, kaşmir triko ve stiletto.
Bugüne kadar yaptığın en büyük saç hatası?
-Kakül kestirmek. Gerçek bir fiyaskoydu!
Bir gün mutlaka denemek istediğin bir model?
-Hiçbir zaman sarışın olmayı denemedim ya da arzu etmedim ama dipleri kahverengi, uçlarda sarıya dönen ombre saçları çok beğeniyorum. Bir gün bu modeli denemek isteyebilirim.
İstanbul’da en sevdiğin mekan?
-Kesinlikle Salt Galata.
Favori seyahat rotan?
-Amerika.
Makyaj çantanın içinde neler var?
-Ajandam, kartvizitliğim, rujum, parfümüm ve güneş gözlüğüm çantamın demirbaşları.
Bizi banyonda bir tura çıkarır mısın? Hangi saç ürünlerini tercih ediyorsun?
-Kérastase, yurt dışından topladığım karışık yağlardan oluşan bakımlar ve saç maskeleri bayağı bir yer tutuyor.
Şu cümleyi tamamlar mısın? Saç bir kadının...
-… En kuvvetli aksesuarıdır.
Başucunda hangi kitaplar var?
-Moda dergilerim her daim başucumdadır fakat bu ara ruhsal astroloji kitaplarına merak saldım.
Bugüne kadar aldığın en iyi güzellik öğüdü?
-Her 6 ayda bir uyuma pozisyonumu değiştirmek. Ciltte büyük fark yaratıyor.
Senin bize verebileceğin bir güzellik öğüdü var mı?
-Saat kaç olursa olsun makyajınızı temizlemeden kesinlikle yatmayın. Bir de hep aynı ürünleri kullanmayın, arada biraz değiştirin.
Defalarca seyrettiğin bir film?
-Gwyneth Paltrow ve John Hannah'ın oynadığı "Sliding Doors".
İstanbul’da yaşamasaydın nerede olurdun?
-Muhtemelen New York ya da Miami'de.
Güzellik ikonun var mı?
-Aklıma özel bir isim gelmiyor ama porselen ciltli kadınlara ekstra hayranlık duyuyorum.
Neden Ebil?
-Ebil'e 13 senedir geliyorum. Evim kadar rahat ettiğim bir yer diyebilirim.
Ebil’de senin için yapılan, sana özel bir muamele var mı?
-O kadar uzun zamandır birlikteyiz ki artık müşteri ilişkisinden çok daha farklı bir boyutta olduğumuzu düşünüyorum. İçeri girdiğim anda o gün neye ihtiyacım olduğunu anlıyorlar, tostumu bile nasıl istediğimi söylememe gerek yok yani…
Çok beğendiğin ama kendine asla yakıştırmadığın bir trend, bir dönem, bir parça?
-Cropped top dediğimiz kısa üstleri yüksek bel pantolon ve kalem eteklerle kombinlemeyi seviyorum ama kendime yakıştıramıyorum. Maskülen detaylı herhangi bir parça da asla giymem dediklerim arasında.
Çok beğendiğin ve tepe tepe kullandığın, artık imzan haline gelmiş bir trend ya da bir parça?
-Jean, t-shirt, bolca aksesuar ve stiletto.
İlk kuaför deneyimini hatırlıyor musun? Kaç yaşındaydın?
-Evet hiç unutamam çünkü upuzun saçlarıma perma yaptırmıştım ve tam bir hüsrandı. Ertesi gün kısacık kestirdim saçlarımı. Sanırım 13 yaşındaydım.
Hiç kuaförde ağladın mı?
-Evet, yanlış kesim sonrası.
Şubat ayıyla ilgili seni heyecanlandıran bir olay var mı?
-Olmaz mı? Doğum günüm.